top of page

Rezerv notları I: Döviz gelir ve giderlerini izlemek

Bir ülkenin döviz gelir giderlerini izlemek için ödemeler bilançosunu kullanabiliriz. Bu bilanço bir ülkede yerleşiklerin diğer ülkelerde yerleşiklerle olan ekonomik faaliyetlerin belirli bir dönem içindeki durumunu gösteren tablodur. Tablo stok verileri değil hareketi yani akım verileri gösteriyor. Ana kalemler olarak cari işlemler hesabı, sermaye ve finans hesabı, net hata noksan ve rezerv varlıklardan oluşuyor. “Cari işlemler hesabı” bildiğimiz ihracat ithalat gelir giderlerinin izlendiği mal ticareti hesabı; turizm ve taşımacılık vb. hizmetlerden elde edilen gelir-giderlerin izlendiği hizmet hesabı ve doğrudan veya portföy yatırımlarına ait kar payı, faiz gelirleri vs. izlendiği gelirler hesabı alt kalemlerinden oluşuyor. “Finans hesabı” doğrudan yabancı yatırımlar, portföy yatırımları (sıcak para) ve bankaların yurt dışı kredileri gibi diğer yatırımlar alt kalemindeki giriş çıkışlardan oluşuyor.

Cari işlemler hesabı ile sermaye/finans hesabı toplamı sıfır değilse bu durum ödemeler dengesinin diğer ana kalemi "resmi rezervlerde" artış veya azalış olacağı anlamına geliyor. Finans hesabı bu cari açığın rezervlerden harcamadan ilk etapta finansmanı diyebiliriz. Ödemeler dengesinin mantık olarak dengede olması gerektiği için cari işlemler açığının (cari açığın) teorik olarak finans hesabından (yabancı yatırımlardan/yabancıların tasarruflarından) karşılanması gerekiyor. Finans hesabı da açık veriyorsa yani yatırım girişinden çok çıkışı olduysa rezervler devreye giriyor. Bazen finans hesabı cari açığı kapatmaya yetmese de rezervlerde artış görülebiliyor. Bu durum net hata noksan kalemindeki girişlerden kaynaklı oluyor. Yani kaynağı belli olmayan bir yerlerden döviz girişi olduğu anlamına geliyor. Cari açık tanımlanamayan şekilde finanse edilmiş oluyor. (net hata noksan kalemi yıl içinde hesaplar denkleştirildikçe netleşiyor.)

Bugün baktığımızda cari dengede normalleşme olan, finans tarafında ise portföy yatırımlarında çıkışların gerçekleştiği girişlerin ise çok sınırlı olduğu bir dönem içerisindeyiz. Pozitif tarafta enerji fiyatlarında ve ithalatta gerileme, negatif tarafta ihracat ve turizm gibi önemli gelir kalemlerindeki gerileme var. Sonuç olarak dövizin en çok nereden geldiği nereye gittiği belli. Mal ticareti açık veriyor, turizm gelirleriyle cari dengeyi biraz toparlıyoruz. Buradaki açığı en çok portföy yatırımları (sıcak para) ve diğer yatırımlar ile (yurt dışı yerleşiklerden sağlanan krediler ve yurt dışı yerleşiklerin yurt içinde açtıkları mevduat hesapları ile) finanse edebiliyoruz. Sıcak paranın gelmesi için Türkiye’nin yüksek getiri vadetmesi gerekiyor. Reel faizde emsal ülkelere göre yatırımcıların istediği bir yerde değiliz. Bir de gelişmekte olan ekonomilere akan sıcak paradaki genel düşüş dezavantaja dönüşüyor. Dolayısıyla beklentimiz diğer gelir kalemlerinde… Dış borç servisinde elimizi güçlendirecek iki seçenek var: Döviz girişlerini alternatif yollardan artırmak veya Merkez Bankası rezervlerinden karşılamak. İkinci seçenek zor görünüyor...

İlgili yazılar:

Tüm yazılar

bottom of page