top of page

Türk milliyetçiliğinin sivilleşmesi

Sivil toplum, kamusal alanda var olamayan kitlelerin sivil alanda çalışmasını, kendi kendini üretmesini sağlayan bir araçtır. Dolayısıyla güçlü ve etkin devlet için sivil toplumun gelişmesi gereklidir. Sivil toplumculuğun en büyük işlevi, yakın dönemdeki siyaset yarışları ve politik kıskaçlar içerisinde altüst olan milli ve manevi değerlerimizin sivil toplum içerisinde yeniden canlanmasını sağlamaktır. Türk milliyetçiliğindeki güç merkezinin sivil topluma geçmesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir.

Türkiye’nin en büyük eksikliklerinden biri de sivil toplum kültürünün yeterince gelişmemiş olmasıdır. Devletin sosyal ilişkileri düzenlemekteki baskın işlevi sivil toplumun gelişmesi önünde ciddi bir engel olarak durmaktadır. Sosyal tartışma ortamının geliştirilmesi ve demokratik, katılımcı, dinamik bir siyasal yapı kurulabilmesi için sivil toplumun geliştirilmesi şarttır.

Devlet organizasyonu içinde olmayan, politik örgütlenme dışında kalan sivil toplumların varlığı gelişmiş toplumların genel karakteridir. Belirli amaçlar doğrultusunda bir araya gelerek düşünce ve çalışmalar üreten sivil toplum kuruluşları, siyasetten ayrı olarak sosyal hayatın yönlendiricisi işlevi görürler. Bugün iş örgütleri, dernekler, düşünce kuruluşları ile gelişen sivil toplumda Türk milliyetçiliğinin ağırlığının artırılması şarttır. Düşünce üretiminin merkezi olarak sivil toplum unsurlarının güçlendirilmesi ve gerektiğinde iktidara karşı baskı grubu oluşturulması Türk milliyetçiliğinin köklerini sağlamlaştıracaktır. En önemlisi de siyasetin yıpratıcı etkilerinden korunma sağlanmış olacaktır.

Tüm yazılar

bottom of page