top of page

Hatıra milliyetçiliği engellenmeli

Türkiye ve Türk milliyetçiliği kader ortağıdır. Dünden bugüne bağımsızlık mücadelesinde Türkiye’ye yönelik tüm tehditler Türk milliyetçiliği için de doğal tehdit olmuştur. Milliyetçiler Cumhuriyet'in kurulmasında, korunup kollanmasında her zaman en ön safta yer almış, ateşe atlamakta tereddüt etmemiştir. Buna rağmen haksızlığa uğramış, kenara itilmiş, yok sayılmıştır. Fakat hiçbir tehdit bu hareketi durduramamıştır. Türk milliyetçiliği, devlet tüm kurumlarıyla bozguna uğrasa bile milletin her zaman var olduğunu tüm dünyaya göstermiş bir hareket olmuştur. En zor şartlarda bile, söz konusu vatan olduğunda dağların bile yüklenmeye korktuğu milli emaneti üstlenmiştir. Tarihin korkaklara değil, inanıp isteyene emaneti teslim ettiğini görmüştür.

Tarih yüzyıl önce nasıl yazıldıysa, bugün de öyle yazılmaktadır. Geleceğin Türkiye’si bugünkü nesillerin zihninde kurulmaktadır. Bunu bilen ve milli birliği sarsmak isteyenler her fırsatta Türk milletinin ümidini, inancını, güvenini yıkmaya çalışmaktadır. Fakat Türk milliyetçilerinin en büyük zenginliğinin büyük Türk milleti ailesine mensubiyet olduğunu hesap edememektedir. Türk milliyetçileri “milletçi”dir. Bu yüzden “önce milletim” anlayışı ile üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi, özlediği devlet aklını yeniden üretmeyi ve tarihin ışığında “güçlü millet, milli devlet” idealine ulaşmayı milli bir görev ve vatan borcu kabul etmektedir.

Türk milliyetçiliğinin bugünkü dönemi düşüncede durgunluğa sebep olacak etmenlerin etkisi altındadır. İnsanın zihnini sürekli meşgul eden modern dünya, milliyetçiliği geleceğe taşıyacak olan yeni nesilde kafa karışıklığına ve bu vesileyle düşünmekten vazgeçmeye sebep olmaktadır. Sadece geçmişten gelen birikimle bugünkü olayları çözümleme çabası da milliyetçiliği tembelliğe doğru itmektedir. Bunun sonucu olarak ortaya çıkacak “hatıra milliyetçiliği” mutlaka engellenmelidir. Enerji, birikim, hırs bakımından geleceğe hazırlanması gereken milliyetçi kadrolar Türkiye'nin geleceğine "talip" olmalıdır. Düşünce durgunluğuna karşı Türk milliyetçiliğini ayakta tutmanın en kestirme yolu Türkiye’nin bugün yüzleştiği sorunlara karşı milliyetçi çözüm geliştirmek olacaktır. Somut önerilerle çıkış yolu geliştirmek, yeni yüzyılın milli manifestosunun temellerine de katkı sağlayacaktır. Milliyetçi temelle, değişen dünyayı da dikkate alarak ekonomide, siyasette, dış politikada, eğitimde, kültürde ve sanatta, bilim ve teknolojide, edebiyatta kısaca yaşamın tüm alanlarında “Türk gibi düşünmek” ve “ Türk gibi hareket etmek” idealinin takipçisi her dönemde olduğu gibi Türk milliyetçileri olacaktır.

Tüm yazılar

bottom of page