top of page

Sanayi 4.0’a hazırlıklı olmak…

Sanayi 4.0 kavramı dünyanın pek çok yerinde, ekonomi ve akademi camiasında en sık tartışılan kavramların başında geliyor. Dünyayı değiştiren sanayi devrimlerinin dördüncüsü olarak Sanayi 4.0 (Industry 4.0) esasen bilişim teknolojileri ve sanayi üretiminin birleştirilmesi ile ortaya çıkan yeni sanayi devrimi olarak tanımlanabilir. Verimliği ve çıktıyı artıran, maliyetleri düşüren, üretimi hızlandıran her türlü gelişmeyi sanayi 4.0 içinde değerlendirebiliriz.

18. yüzyılda (1784) su ve buhar gücünün kullanılarak ilk mekanik üretimin başlaması birinci sanayi devrimini getirdi. İkinci sanayi devrimi, 1870 yılında iş bölümü ve elektrik enerjisinin kullanılmasına dayanan seri üretimle gerçekleşti. Tüm bu üretim devrimleri aslında bir öncekinin üzerine bina edilerek gerçekleştiriliyor. Birbiri üzerine binerek ilerleyen bir tarihten bahsediyoruz. Üçüncü sanayi devrimi ikincisine elektronik ve bilgi teknolojilerinin eklemlenmesiyle 1970’ler sonrasında gerçekleşti. O günden bugüne üretimde otomatikleşmenin hızlandığı bir dönem içinde ilerliyoruz. Şimdi tüm bunlara farklı bir boyut kazandıracak yeni bir döneme daha girildi. Yeni dönemin adı Sanayi 4.0. Siber fiziksel sistemler, yapay zeka, robot teknolojisi, akıllı fabrikalar, akıllı ürünler, büyük veri, bulut teknolojileri, dijitalleşme, yatay ve dikey yazılım entegrasyonu, simülasyonlar, şeylerin interneti (Internet of Things, IoT) bu yeni dönemin temel kavramları olarak öne çıkıyor. Örneğin “Siber fiziksel sistemler” (cyber-physical systems) denen sistemle, internet bağlantılı akıllı makine ve cihazlar insandan bağımsız bir şekilde bilgi ve veri alışverişi yaparak kendi networklerini kurabiliyor. Makineler arasındaki bu koordinasyonla akıllı üretime geçilmiş oluyor, üretim süresi kısalırken üretim miktarı artırılıyor. Bu aslında sadece üretimde değil insan hayatına değen her yerde, her şeyde gerçekleşiyor.

Aslında yukarıda bahsedilen tüm kavramlar teknolojinin insana yön vermesinin ötesinde belli yerlerde onun yerini almasını temel alıyor. Üretim biçimleri insan hayatını dolayısıyla da sosyal düzeni büyük ölçüde etkiliyor, şekillendiriyor. Sanayi 4.0’ın önceki sanayi devrimlerinden sonra oluşan ekonomik, politik ve sosyal düzeni de değiştirmesi bekleniyor. Politik düzlemde yeni sınıfların, yeni çıkar ve güç odaklarının oluşacağını hesaba kattığımızda çok uzak olmayan bir gelecekte yeni bir dünya kurulacağını öngörmek hiç de zor değil. Bu yeni üretim anlayışı "yeni bir medeniyet" iddiasını beraberinde getirecek. Karşı durmak bir yana kayıtsız kalmanın bile mümkün olmadığı sanayi 4.0’a çok geç olmadan adapte olmamız şart. Bu adaptasyon öncelikle üretmeyi öğrenmekle mümkün olabilir. Bilimsel araştırmayı, teknolojiyi sevmekle; dünyadaki teknoloji yarışına katılacak, açık görüşlü, rekabetçi gençlere destek olmakla, en azından onları engellememekle mümkün olabilir. Artık biliyoruz. Verinin, bilginin, teknolojinin sahibi üretimin de sahibi. Üretimin sahibi gücün de sahibi. Dünyanın bugüne kadar gördüğü savaşlar üretime yönelik hammaddelerin, yer altı zenginliklerinin paylaşımına yönelik olmuştu. Bundan sonraki savaşlar teknolojiye, yetenekli beyinlere sahip olma savaşları olacak.

Tüm yazılar

bottom of page