Brexit süreci uzuyor
Birleşik Krallık, 1973 yılında dahil olduğu Avrupa Birliği’nden (AB) 23 Haziran 2016’daki halk oylamasıyla ayrılma (Brexit) kararı aldı. Böylece temeli 1950’lere dayanan AB’den ayrılma kararı alan ilk ülke oldu. AB’deki genişlemenin birliğin başını çeken ülkelere daha fazla finansal yük getirmesi, her yıl bütçeden AB’ye gönderilen tutar, Brüksel’in kararlarına uyma gerekliliği, göçmen sorunu gibi sebepler Brexit’in görünen gerekçeleri oldu. Ülke genelinde yüzde 52 oy oranıyla kabul edilen Brexit için, İskoçya yüzde 62, Kuzey İrlanda yüzde 55,8, Londra yüzde 59,9 ile genelin tersine oy verirken (AB’de kalma), Galler yüzde 52 ve diğer bölgeler yüzde 57 ile evet oyu (AB’den ayrılma) verdi. Ülkeyi referanduma götüren Başbakan David Cameron (muhafazakar) istifa etti. Yerine Theressa May (muhafazakar) geldi.
29 Mart 2017’de Brexit süreci resmen başladı. Başbakan May, AB müktesebatının birlikten ayrılmayı düzenleyen 50. maddesini işletmek üzere hazırlanan mektubu imzaladı.* 2017’de AB ile başlayan müzakereler sonucu hazırlanan ve Birleşik Krallık kabine üyeleri tarafından onaylanan taslak anlaşma metni Kasım 2018’de AB Liderler Zirvesi’nin onayından geçti. Fakat bu anlaşma Ocak 2019’da İngiliz Parlamentosu’nda 202’ye karşı 432 oyla reddedildi. May’in “iki taraf için de iyi bir anlaşma”, AB Komisyonu Başkanı J. Claude Juncker’in “mümkün olan en iyi anlaşma” dediği bu anlaşmanın reddi “anlaşmalı ayrılığa” darbe vurmuş oldu. Anlaşmanın kabul edilmesi halinde 29 Mart 2019’da çıkışın resmen gerçekleşmesi ve 21 aylık bir geçiş döneminin başlaması planlanıyordu.
Mevcut metinde öne çıkan maddeler kısaca şöyle: İngiltere ve Avrupa’da yaşayan karşı ülke vatandaşları oturma ve çalışma haklarını muhafaza edecek. İngiltere ayrılma bedeli olarak 36 milyar sterlin ödeyecek. Anlaşmanın en çok tartışılan maddesi ise Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti sınırını düzenleyen madde. (Backstop) Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık içerisinde yer alıyor. İrlanda Cumhuriyeti ise Avrupa Birliği üyesi ve Gümrük Birliği’nde olan bağımsız bir ülke. Brexit ile Birleşik Krallık Gümrük Birliği dışına çıkıyor. Fakat Kuzey İrlanda Gümrük Birliği’nde kalmaya devam edecek ve artık AB üyesi olmayan Birleşik Krallık’a karşı gümrük işlemleri uygulayacak. Bu işlemlerdeki anlaşmazlıklarda Avrupa Adalet Divanı denetim yapmaya yetkili olacak. Ayrıca Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasında garanti altına alınan “fiziki sınır olmaması” durumuna tek taraflı son verilmesi engelleniyor. Bu durum Birleşik Krallık’ın gümrüklerinde tam kontrolü kaybetmesine yol açsa da henüz alternatif bir çözüm üretilmiş değil. Sorun bununla da kalmıyor. İşin ticari yönüyle beraber siyasi yönü de var. Kuzey’in Birleşik Krallık’tan koparak İrlanda’ya dahil olma endişesi artıyor. Benzer şekilde İskoçya gibi Brexit karşıtı bölgelerde de yeni bağımsızlık referandumu kuşkuları ortaya çıkıyor. AB’nin mevcut anlaşma üzerindeki kararlılığı, Birleşik Krallık’taki iç siyasetin tam uzlaşmaya varamaması sebebiyle Brexit sürecinin en azından 2019 sonuna kadar uzaması bekleniyor. Parlamento’nun anlaşmayı bir kez daha reddettiği durumda yeni bir seçim ihtimali var. Yeni bir referandum da masanın kenarındaki yerini koruyor. Anlaşmasız ayrılık ise en kötü senaryo ve en son ihtimal olarak değerlendiriliyor.
* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39329031