top of page

Kuşak ve Yol Girişimi

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin 2017’de 2,3 trilyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu tutar bugün dünya ihracatının yüzde 13’üne tekabül ediyor. 25 yıl öncesinde yüzde 1,2 olan payını bu kadar kısa zamanda bu seviyeye getiren bir ekonomi dünya ticaretinin yeni yolunu da çizmeye başladı. Dünyanın üretim merkezi haline gelen Çin aynı zamanda 1,5 milyarlık nüfusuyla (dünya nüfusunun beşte biri) tüketimde iştah kabartıcı bir potansiyele sahip. Tüm bunlar Çin’e dünya ticaretinde baş aktör rolü veriyor. Nitekim “kuşak ve yol girişimi (yeni ipek yolu projesi)” ile Çin bu rolü üstleniyor. Ticarette kendi rotasını çiziyor.

Kuşak ve Yol Girişimi (Belt and Road Initiative) Çin hükümetinin ortaya koyduğu, kıtalararası ölçekte işbirliğini amaçlayan ve 6 koridordan oluşan denizyolu ve karayollarını içeren bir altyapı, ticaret ve yatırım planıdır. Projenin 2017 yılı içerisinde Çin Komünist Partisinin tüzüğüne alınması ile devlet kurumlarından sürekli destek alması sağlanmıştır. Küresel ekonominin yüzde 30’unu, dünya nüfusunun yüzde 62’sini ve enerji rezervlerinin yüzde 75’ini barındıran Afrika, Asya ve Avrupa’daki 70 ülkeyi kapsayan planda geçen “Kuşak” projenin karasal, “Yol” ise deniz kısmını ifade ediyor. Girişim güzergah üzerindeki ülkelerin politika ve uygulamalarının uyumlaştırılması, altyapı bağlantılarının kurulması, ticaretin kolaylaştırılması, finansal entegrasyon ve toplumsal ilişkilerin artırılması temelleri üzerine kurulu.

Kuşak ve Yol Girişimi Rotaları

Türkiye bu girişimin “Orta Koridor – Middle Corridor” olarak adlandırılan kısmında yer alıyor. Proje, Türkiye’ye Asya Pasifik ülkeleri ile ticareti geliştirme fırsatı veriyor. Dış ticaretinde büyük miktarda açık verdiği Asya-Pasifik ülkelerine ihracatı artırma potansiyeli olsa da tersi durum daha olası. Bu konuda strateji belirlemek gerekiyor. Ticaret stratejisi yatırım stratejisiyle beraber düşünülmeli. Çünkü bu proje ile önemli yatırım fırsatları doğacak. Ülkemizdeki yatırım ortamının iyileştirilmesi, ticaretin kolaylaştırılması kazanan ülkelerden olmamıza katkı sağlar. 2003-2018 döneminde Türkiye’ye en çok doğrudan yatırım yapan ülkelerde Çin 5. sırada yer alıyor. (Azerbaycan, Çin, Almanya, Hollanda, ABD)* Yatırım çekmedeki başarılı politikalar Çin gibi büyük bir yatırımcının Türk ekonomisine ilgisini artıracaktır. Bu yüzden Türkiye bu girişimdeki pozisyonunu iyi hesap etmeli. Kazan-kazan prensibi olduğu sürece başarı vadeden bu girişim Avrupa, Rusya, Hindistan, Türkiye, İran gibi bölgesel ve küresel güçlerin ortak çıkarlarına hizmet etmek şartıyla var olabilir. Küresel ekonomi politiğin Türkiye lehine değişmesi için bu tür girişimlerde Türkiye’nin mutlaka aktif rol alması gerekiyor.

*http://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/6315

Tüm yazılar

bottom of page