Milli eğitim sorunu
Eğitim sisteminde köklü değişiklik yapılması gerektiğini söylemek Milli Eğitim Bakanları için göreve başlama yemini haline geldi. Türkiye’nin eğitim sorunu bir “sistem sorunu” olarak düşünülse de aslında daha basit yöntemlerle eğitim devrimi gerçekleştirilebilir.
Önce sorunun kaynağını doğru tespit etmek gerekiyor. Her ne kadar müfredat, eğitim dönemleri ve sistemleri veya fiziksel şartlar önemli olsa da Türkiye’nin eğitim sorunu öncelikle “öğretmen” sorunudur. Kaliteli eğitim için öncelikle kaliteli öğretmen gereklidir. Müfredat kitaplarını aynen öğrencisine aktarmaktan başka bir görev üstlenmemiş bir öğretmenin bilgisayardan farkı yoktur. Öğrenci aynı bilgiye internetten de erişebiliyor. Öğretmen öğrencisine yeni ufuklar açmayı başaracak kabiliyete erişmeli. Bunun için önce kendisi geniş görüşlü olabilmeli. Ülkemizin fark yaratmak için yola çıkmış öğretmenlere ihtiyacı var. Yani iyi öğrenciler yetiştirmek için önce iyi bir öğretmen yetiştirmek gerekiyor.
Öğretmenliğin aslında bir iş değil bir meslek olduğunu kabul etmeliyiz. Karşılığında para alınan mesai saatleri içerisinde yapılan bir iş gibi düşünüldüğünde öğretmenlik işlerden bir iş haline geliyor. Fakat öyle değil. Öyle olmamalı. Eğitimdeki uzun soluklu devrimleri gerçekleştirmenin en kestirme yolu öğretmenlik mesleğini daha saygın hale getirmektir. İyi bir eğitimin iyi bir öğretmenle verileceğini unutmamalıyız.